Konuşmak İstiyorum

Aylardan Ocak. Gün doğmadan az öncesi… Uyanıyorum…

Sağ elim ~ kendi başına ~ henüz farkında olmadığım bir şey karalıyor: 

“konuşmak istiyorum.”

Bunun nasıl yazıldığına dair pek bir fikrim yok. 

Aşikar olan, bu olayın bendeki kaçınılmaz dönüşümü tetiklediği.

O dönemde, 20 yıldır tozu toprağı eşeliyorum; denetçi, bankacı, CFO, seç beğen al…

Analitik bir mühendis olarak, sayılarla aram  iyi. Önemli bir eksik var:

“kalbim".

2011; tiyatro sahnesine çıkıyorum, ömrümde ilk defa. Yeniden doğuyorum.

O gün bugün, sahnede yokoluş kendime yolculuğum.

Parlak fikirlere sesimi vermek ve onları vücuda getirmek ise, tutkum ve mesleğim.

ÖZ Sohbetler ve ÖZ Atölyeler, farkındalık, değişim, işte ışıldamak, inovasyon ve liderlik konularına odaklanıyor.

Birey, takım ve toplulukların “kendi yolculukları” için ilham ve enerji aldıklarını görmek benim için büyük bir “neşe” kaynağı.

Eğer kendi geleceğinizi kendi ellerinizle yaratmak için hazırsanız,

sizi "Şimdi" harekete geçirmek ve kendi akışınızda tutmak için ben buradayım.

Nihayetinde, hayat seyahatten öte bir şey değil

ve yol aldığımız patika yaşamın ta kendisi…

“Haydi!”