Özkan Zere

(D)EV'rim

En önemli irade gerçekte neysen o olmaktır. Bir görev için kendi gerçeğini feda edersin. Bir rol için duyularını feda edersin. Hissetme yeteneğinden vazgeçer ve karşılığında bir maske takarsın. Bireysel düzeyde kişisel bir devrim olmadan büyük ölçekli bir devrimin yaşanması mümkün değildir.”  Jim Morrison

...

Kayıtsızlığın Ötesi

Hiçbir şey yapmasak, olana bitene kayıtsız kalsak, hatta dirensek bile, her daim içimizde bir evrim gelişiyor.

Dönüp de bir bakın 5 yıl önceki halinize; nasıl da değiştiniz… Peki bu gelişim nasıl oluştu?


Olayların akışına (olana bitene);

> direnmeyi seçerek mi? (Mukavim)

> kayıtsız kalarak, farkında olmadan uyurgezer yaşayarak mı? (Uykucu)

> uyanıp, eyleme geçmede etkisiz, uykusuz kalarak mı? (Uykusuz)

> uygun değişimi kendimizde yaratmak için eyleme geçerek mi? (Kuyumcu)

Direnmeyi bırakıp uykudan uyanmak, uykusuz kalınan dönemlerin ötesine geçip yeni bir hayatın kapılarını aralamak; olayların akışına yön vermek mümkün.

Biraz durup düşünüp_hissederek, seçimler yapıp, karar verip, eyleme geçmek suretiyle evrime_ etrafımızda olana bitene ve kendimize_ müdahale etmeye başladığımızda, kendi öz devrimimizi inşa etmeye başlıyoruz.

Kendi CEO’nuz olun

Yönetim biliminin babası Peter Drucker, “Kendini Yönetmek”(1) (Managing Oneself) makalesinde, şirketlerin çalışanların kariyerlerini yönetmediklerini, insanlara kendi CEO’ları olmaları gerektiğini ve kendi güçlü yanlarına dayalı gelişim stratejilerini oluşturmalarını salık verir.

Kişinin kendini var etmesi

Bir de yaşayan Türk filozofu Oruç Aruoba’ya kulak verelim:

“Kişi, hep, kendi kendisini işlemek zorunda olandır:

Kişi işlenmedikçe, dünyanın en ham şeyi----

bile değildir; hiçtir---yoktur...

Kişi kendini işlemeden varolamaz---nasıl ki insan da

başkalarınca işlenmeden varolamaz

(hani şu "eğitim"...).

Kişinin varoluşu kendi kendisini işlemesidir

---yani, kendi kendisini varetmesi...

Kişi, kendisini işleyerek kendini varedendir.

Kişi işleyerek varolandır.

Kişi, işler, olur...” (2)


Ez cümle "Devrimci Öz"

Hepimizin içinde bir cevher saklı, bu cevheri bulmak, işleyip mücevhere dönüştürmek, kendimizin Kuyumcusu olmak boynumuzun borcu.

Haydi şimdi, içinizdeki Devrimci ÖZ’ü gün ışığına çıkarma zamanı.

Boşverin kendi CEO’nuz olmayı, kendi "Che Guevara"nız olun.


Şimdi, bugün, burada; tam zamanı, tam yeri…

Özkan Zere

Ekim-Aralık 2013

(1) Peter F. Drucker, “Managing Oneself”, Best of HBR 1999, 

(2) Oruç Aruoba, Yürüme, 75, Metis Yayınları, 1992


2019 paylaşımı için Dip Not

Drucker için CEO, önce insan diyebilen bir liderdir. Drucker Keynes'in teorilerine uzaktır. Bilakis, kıymeti şimdi ortaya çıkan önce insan diyen Schumpeter ile gençliğinde zaman geçirmiş, etkilenmiştir. Bir şirketin en üst gelir düzeyindeki kişi ile en alt geliri elde eden kişi arasındaki gelir farkı 25 kattan fazla olamaz dediği için yozlaşan Kurumsal Dünya bunu duymaktan memnun olmamıştır. Yıllık kâr üzerinden, senelik 75 milyon dolar başarı prim alan CEO'lar, bu primi almak için dünyayı ekonomik krize sürüklerler. Drucker 1967 yılında CEO kelimesini kullanırken, tarif ettiği asla böyle bir CEO değildir. 

2008 yılı krizi sonrası, 2009 yılında, doğumunun yüzüncü yılında, Harvard Business Review, Drucker için özel sayı çıkarmış ve Rosabeth Moss Kanter makalesinde, bu uçuk ücret konusunu "Peter Ne Yapardı?" diye sorgulamıştır. Yazı "ben size bunun olacağını söylemiştim" demeye hakkı vardı diye başlar. Bunun gelişini 2008'den 20 yıl önce söylemiştir zaten. Bir asır boyu kimseyi şahsen suçlamamış, sistemleri ve gidişatı sistematik olarak sorgulamış, ulaşamayacağını bilse de mükemmeli aramış ve kovalamıştır.

https://hbr.org/2009/11/what-w...

Dip not ayrı bir yazıya dönüştü... Buraya kadar okuyanlara selam olsun :)